Pullu sözcüğü Hintçede yardımcı fiil (auxilary verb) olarak görülüyor.  İngilizcedeki “is” sözcüğünün işlevine sahip (Experts, 2020) ve Türkçede “dir” ile karşılanıyor.

Al veya Ala sözcüğü Allah kelimesinden bozulmuş olduğundan Al-Pullu, “(O) Allah’tır” anlamında… Aslında Türkçede is ’ in tek başına bir anlamı yok...

Urduca ve Osmanlıcada  is  yardımcı fiili  “hiye”, “hüve” ve “bî” ekleriyle ifade ediliyor. Araplar, isimle başlayan cümlelerde yardımcı fiil için tenvin ’den; iki esre, iki üstün, iki ötüreden yararlanıyorlarmış.

Eskiden Osmanlı devlet yazışmalarında ve hatta Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki Başbakanlık kararnamelerinin başında O’nun adıyla,  Allah  veya Bismillah  anlamlarına gelen  “Bî”, “Bîhi” veya "Hû" simgesi yer alırdı.

Bu çerçevede, “Al” sözü  Allah  ve “Pullu” sözü ise   veya   anlamına geliyor.

Al-Pullu, Ala-Pullu,  Allah-Pullu,  “Allah O”, “Allah Hu” demek…

Tercümeler genellikle ters sırada yapıldığından doğru bir şekilde şöyle söylenmesi gerekiyor: “O Allah”, “Vü-Allah”, “Hû Allah”, “Bismillah”…

Bismillah sözü, Bi-Allah’ın genişletilerek düzeltilmiş, iyileştirilmiş hali… Vallahi sözü eril, Billahi sözü dişil… Pullu  dişil ifade ediliş tarzı.

Pullu sözü, “O” anlamında….
Al-Pullu, “Allah O” demek veya “Hu Allah”….

Urducadaki  “Bî”  simgesi tuhaf… Arapça “b” harfiyle yazılmış gibi gözüküyor ama diş çıkıntısının altındaki simge “nokta” değil, çengel  ve “he” harfine işaret ediyor.

Ligatürün (،ے) aslı Bî değil, Hî …  

Veya, Hiye….
Veya Hâyi  “O Allah ki, hayat veren…” 

Bugüne kadar, Urducadaki  “He” harfinin ortada yaz‎ıl‎‏ış biçimini (،ے) “be” harfi gibi algı‎lamış‎‏, “besmelenin” k‎ısaltmas‎ı olarak değerlendirmiş‏tim.

Bî, Bihî, Hî veya Hüve nası‎l yazı‎l‎ırsa yazı‎ls‎ın fark etmez. Hepsi aynı‎ kap‎ıya çı‎k‎ıyor.

Hintliler Hî  veya ,  Osmanlı‎lar  Bihî,  Araplar    veya Hüve ’yi tercih etmiş‏ler.

Araplar‎ın  “Hî” veya “Hiye” sِözcüğünü kabul etmeyip  “Hüve” ile amel etmeleri dü‏şünülmeğe değer. Hay  sözcüğünde, Urduca dilindeki  “he” harfini “ha” ile yaz‎ıyorlar.

Hintliler, daha doğrusu  Hint-Türk-Pâk kar‎‏‎m‎ası   “B”’ye (ب) tutkun; Araplar ise “V” harfine (
و)…
Veya Hüve ’ye (ھو)…

"
Kök anlam" açısından, "dönüşmüş anlam"  ve "güncel anlam" cephelerinden bakılırsa….

Pullu’nun kök anlamı Ballı, Balli veya Bel kelimeleriyle bağlantılı.

Bâ-El ile.

Bel sözcüğü  “Tanrısal Ruh” anlamına geliyor. Üflenen İlk Ruh…. Veya her ne ise, yaratılan ilk yaratık…. İlk canlı, ilk insan (âdem)… İlk anne, ilk baba. İlk “Ben”… İlk “Benu”… İlk çıkıntı…  İlk deniz… İlk Balık…  İlk öküz… Veya İlk boğa…

Çoklu anlam furyası, eski kavimlerin “İlk” sözcüğüne farklı manalar yüklemiş olmalarından kaynaklanıyor. “Ba” veya “Pa” cinsiyetten bağımsız bir Ruh, erkeğin ruhu, kadının ruhu; ilk olarak öküzün, boğanın, ineğin veya buzağının içine girmiş olan ruh, balık ve denizden gelmiş olan ruh veya tabiatın içine nüfuz etmiş, tabiata sinmiş olan ruh olabilir.

Ba veya Pa’ya hangi elbiseyi giydirirseniz giydirin, o her şeyin başı… Ba veya Pa, “baş” demek veya “ilk”…

Ballı,  Pallı veya Pullu Bâ’ya inanan insan  anlamında. Ba’dan geldiğini düşünen insan veya insanlar… Ba’ya  inanan kavimler, topluluklar.

Pullu ile ilintili “dönüşmüş kelimelerin” sayısı çok fazla. Hepsinin ayrı ayrı değerlendirilmesi zor. Fikir vermesi açısından sadece birkaç tanesine değinebiliriz.

Pullu sözcüğü, Pa veya Pu simgesiyle ilgilidir ki, Hristiyan din adamları kendilerini bu simgeyle özdeşleştirmişlerdir. Eski kiliselerin duvarlarında büyük bir P harfi olarak bu simgeyi görürüz. P, ruhtur ama aynı zamanda Baba’dır veya Papa…

Pullu, “Bolu” sözcüğüyle ilişkilidir. Bolu, Bâ’lı demektir. Ba, yaratıcı ilk ana, yaratıcı ilk babadır ve aynı zamanda onları yaratan omnipresent Tanrı. Bu nedenle Ba üç yönlü olarak algılanır, değerlendirilir. (1) Omnipresent tanrı, (2) dünyasal ilk babanın ruhu, (3) İlk ananın ruhu. Kimilerine göre Omnipresent olan tanrının kendisi bizatihi dişil nitelikte  olan Bâ’dır.

Tarih boyunca tanrı sürekli üçlenir. Hintlilerde; Şiva, Brahma ve Vişnu’ya inanmak “Bâ’lu” olmak demektir.  Yani, Bolu…

Eski kavimler Tri-Bolu’yu sürekli kutsamışlardır. Tribolu  sözcüğü tanrıyı veya ruhu üçleme manasına gelir ki kökleri Hint düşüncesinden Sümerlere kadar uzanır.

Pullu, “Bollu” demektir. Bolluk ve bereket anlamına gelir. Bolluk ve bereket tanrısı…
Hintliler doğayı “tanrı” olarak değerlendirirler. Meralar, ekinler, otlar, sebze ve meyveler, nehirler… Bunun yanında sığırlar ve özellikle de inekler…

Bolluk ve bereket sözcükleri, “ot ve inek” anlamındadır. Hintlilere göre her türlü bolluk, pulluk Ruh'un ihsanı anlamında "Tanrı"dır.

Pullu, Bollu, Ballı, Bolu sözcüklerinden çok sayıda terim üretmişiz. Birkaç örnek vermek gerekirse: Ballı baba, balbal, balaban, balistan, Bulgaristan, Balkar, Balkan, bulgur, bulamaç, bolad, velet, bal, buldan, vildan, bilad, beled, Bilal, pul, pulak, belde, bulmak, bolmak, büluğa ermek….

Pullu  sözcüğünün güncel anlamları da çok sayıda... Türkçede “pulları olan” anlamında kullanıyoruz. Fakat Alpullu sözcüğünde Al Beldesi anlamına geliyor. Yani Allah-Abâd demek. “Allah’ın koruyup gözettiği yer” veya “Allah’a inanan insanların yaşadığı yer” manasında…

Komşu köyümüz Hamitabat  sözcüğü ile  Alpullu ’nun anlamları aynı. Allah’ın güzellik, yeşillik, bereket ihsan ettiği topraklar.

Fakat Hint düşüncesinde Alpullu, Tanrı’nın tezahür ettiği  veya Tanrının bizzat kendisi olan topraklar anlamına geliyor. Biz durumu farklı değerlendiriyor, bu olguya “Allah’ın verdiği, ihsan ettiği belde” diye bakıyoruz.

Hint düşüncesinde Pullu aynı zamanda “mabet” anlamına geliyor. Alpullu, Allah’ın Mabedi  demek. Batılılar, Pullu’dan Palath  kelimesini üretmişler. Palath veya Palas köşk  demek. Veya “Muhteşem Ev”. Bu manada Alpullu sözcüğünü  “Allah’ın Evi” olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Grekçede ve Latincedeki Palath  sözcüğü, yazım biçimi fazla benzemese de İsrail ve Arapların Betel, Beytel sözcükleriyle aynı anlamda. Pullu; Tanrısal Köşk, Tanrısal Ev, Tanrısal Mabet demek.

Pullu sözcüğü, Hint tanrısı Şiva veya Lingam simgesiyle temsil edildiğindendir ki Yakup peygamber sabahleyin  kalktığında başını koyduğu o uzun taşı dik hale getirip üzerine yağ döktü, başını sıvazladı. Ve sonra, konakladığı o yerin Luz olan adını değiştirip Beyt-El yaptı. Ad değiştirme uygulamasını  dişisel Bâ’dan eril Bâ’ya geçiş ve irşad etmeğe çalıştığı insanları o şekilde yönlendirme olarak değerlendiriyorum. Yine de, “baş sıvazlama hikayesi” garip. Yahudilerin mevcut Tevrat kitabını bu yüzden geçersiz kabul ediyoruz.

Pullu, Hint dilinde olduğu gibi yardımcı fiil olarak değerlendirilirse  Alpullu, Hu Allah  anlamına geliyor.
Çok güzel bir tanımlama ve bizim için sözcüğün orijinini göstermesi açısından önemli.

Kelimelerin kökleri başka kültürlere aitse insanlar o sözcüklere kendi kültürleriyle ters düşmeyecek, fakat sözcüğün geçmişini de hatırlayacakları yeni bir anlam ataması yapabilirler. Bu manada Alpullu için en güzel anlam  ataması “Tanrı Beldesi” olabilir. “Allah’ın Beldesi”, “Allah’ın bol sular, yeşillikler, meralar, dereler, tepeler ve ağaçlıklar ihsan ettiği güzel bölge.

Orta Asya’daki Türk topraklarında Tanrı Berdi, Tanrı Verdi  şeklinde şehir isimleri vardır.

Alpullu...  Tanrıbel... 

Bel, “belde” sözcüğünden küçültme yapılarak yeni bir  bileşik sözcük  üretilmesi.

Ne olursa olsun, beldemizin adını değiştirmeyi düşünmeyiz. Onun yüce bir anlama sahip olmasından her zaman sevinç ve gurur duyacağız. 

Alpullu, Hû Allah...













.
Hu Allah  Alpullu
 
Hu Allah Alpullu Hakaret Davası Hamam Hane Sayıları Havası Hayır Derneği Hayvanlar, Hayvancılık Hastane ve Revir Havuzlar Havuzlu Bahçe Hıdırellez Hayrabolu Hayrabolu Köprüsü Hazine Davası Hemzemin Geçit Heykeller
A B C D E F G H ...I... K L M N O P R S Ş T U Y Z