Edirne'de doğmuş, 1931 doğumlu. Alpullu'nun ilk belediye başkanı... Edirne'den mahalle arkadaşı Erdoğan ağabeyin bahsettiğine göre başkan olduğunda belediyenin sadece bir el arabası varmış ve bir de kara çalı süpüresi... Hepsi o kadar... Her şeye sıfırdan başlamış. Şimdiki belediye binasını o zaman otel olarak o yaptırmış. Alt katı lokanta,  üst katı belediye imiş.  Belediye geliştikçe lokantayı çıkarmış 1960'lı yıllarda elektrik ve su işletmesini oraya yerleştirmiş.

Şükrü Simer önceleri Şeker Fabrikasında torna-tesviye ustası olarak çalışıyormuş. 1954 yılında sendikacılığa başlamış. Sırası ile başkanlık ve Türkiye Şeker Sanayii İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreterliği yapmış. Pankobirlik'te görev almış, Şekerbank'ın yönetim Kuruluna girmiş.

Sonra Teliçi, Saray, On ve Onbeş Ever'den meydana gelen küçük Alpullu köyünün muhtemelen ikinci veya üçüncü muhtarı olmuş. 1960'lı yıllarda köy muhtarlığını deruhte etmekte iken belediye teşkilatının kurulmasına teşebbüs etmiş. 1963 yılında İçişleri Bakanlığına bu konuda müracaatta bulunmuş. 1964 yılında bağımsız olarak belediye başkanı seçilmiş.. Evli ve bir çocuk sahibi... Yedi kardeş imişler... Büyük ağabeyi Orta Öğretim Genel Müdürü olmuş. Kız kardeşi kadın doğum doktoru, en küçük kardeşi ise Edirne Kız Öğretmen okulunda öğretmenlik yapmış.
---
Alpullu'daki güreş yapılan mesire yerine havuz yaptırarak orayı yeniden düzenlemiş ve buranın Havuzlu Bahçe Parkı olarak anılmasını sağlamış. Bu yüzden Başkan Ahmet Durgun zamanında parka onun adı verilmiş.
---
Şükrü Simer aynı zamanda Barış Parkındaki kömür deposunu kaldırıp orasını meydan ve park haline getiren kişi olarak biliniyor. 89, 77, 73 ve 68'de olmak üzere dört dönem belediye başkanlığı yapmış. Kırklareli Sanat Okulu mezunu imiş.
---
Alpullu için Kurtuluş Bayramı kutlanmasına Belediye Başkanı Şükrü Simer zamanında karar verilmiş. O zamanlar şimdiki Alpullu daha oluşmamış ama... "Olsun, bir etkinlik olur, bölgemizin kurtuluşu adına biz de Kurtuluş Bayramı yapalım" demiş ve yetkililere de kabul ettirmiş. O gün, bu gündür 9 Kasım'da Alpullu'nun kurtuluşunu kutlarız.
---
Yaşlılar şöyle derler, "Belediyeyi dört kişi kurdu. Şükrü Simer, Hüseyin Çavdar, İbrahim Soygenç ve Kadir Çavuş..."
---
Samafor Mahallesinin adı Şükrü Simer zamanında Gülbahçe Mahallesi olarak değiştirilmiş
----
Hüseyin Çavdar anlatıyor:
Türkiye'ye 1956 yılında Bulgaristan'ın Elana şehrinden geldik. Devlet bizi Çankırı'ya verdi. Oradaki halka ayak uyduramadığımız için Buraya geldik. Önce Mandıra'ya gittik. Sonra, 1964 yılında Samafor'a geldim. Samafor Mahallesi demiryolu altındaydı. Üstte ev yoktu. Sadece dört beş ev vardı. Aşağısı kalabalıktı. Mandıra'dan gece bekçisi geliyordu. Maacır Yakup vardı... Feyzullahlar dört hane idiler. Ahmet aga vardı, Maacır Ahmet derlerdi...Bir de gazozcu Ali Aga... Kurt Ahmet'in evini de sayarsak toplam sekiz hane idi... Çiftlik mahallesi yeni gelişiyordu. Devlet o zaman gelenlere adam başına 10 dekar tarla veriyordu. 1957-1958'de fabrikada amele olarak çalıştım. Sonra Belediyeye geçtim. At koştuk, süpürge süpürdük...
----
Belediyeyi kuranlar şu kişilerdi: Hüseyin Çavdar, Hüseyin Yüceşen, Ali Çolak, Boyacı Şopurlar, Kadır Çavuş (Kadir Şar), Rasimin babası (Kenan çavuşun çocuğu)…
----
Belediyeyi kurmak için toplandık, konuştuk. Fabrikaya iki tekerlekli araba yaptırdık. Sarı Şükrü, "iki tane de beygir alın" dedi.  Boyacı İbrahim'le ikimiz süpürüyorduk. Ali Çolak ve Rıdvan Demirel de süpürgeciydi. Çalı süpürgesi kullanıyorduk. Belediye iki ay faal olarak çalıştı, sonra iptal oldu. İki ay paramızı alamadık. Rahmetli bizi fabrikaya verdi ve altı ay fabrikada çalıştık. Aynı ekip gene toplandık. Eksik olan formaliteler tamamlandı ve belediye yeniden açıldı. Biz işe devam ettik... Su, beton, temizlik... Her işe bakıyorduk.

İki tekerlekli at arabasıyla çöpleri topluyorduk. Ağaçtan yapılmış bir el arabası vardı, onu kullanırdık. Dündar Bey Mahallesi, 15 Evler, Çiftlik Mahallesi, Demiryolualtı ve Samafor mahallesi vardı... Çöpleri Ergene'nin kenarındaki dutluğun oraya atıyorduk. Fabrikayı satın alan özel şirket şimdi orayı kapatmış. Bakalım ne olacak...

Ömer Dinçer'le ikimiz kaldık. Pazar yerine beton döktük. Her taraf çamurdu. Top sahasının duvarı vardı. Sarı Şükrü ile bir ara anlaşmazlığa düştüm Bursa Karacabey'e gidecektim. Dilekçemi yırttı attı. "Böyle dilekçe olmaz,. Sen git işine bak" dedi ve böylece burada kaldım.

Pazar yerine pasakül dökülüyordu, orası pasakül deposu idi. 1964-65-66 yıllarında yollara çamur olmasın diye sokaklara pasakül döşüyorduk. Barış Parkının olduğu yer bir ara kömür deposu haline getirildi. Bir kaç sene öyle kaldı. Daha sonra Belediye fabrikanın oradaki arazisini "işgal etti". Heykelin dikilmesinden sonra yere kalıp taşlar döşendi. O taşları Çiftlik Mahallesinden İsmail Usta yaptı. (İsmail Usta komşumuz Almancı Süleyman abinin de evini yapan kişi... Çok titiz çalışan biriydi.).
----
1964-65 yılında mahallere su götürüldü, mahalle çeşmeleri yapıldı. Sadece bir tanesi hâlâ ayaktadır. Hasan Kaya'nın evinin önünde de vardı. Bugün çeşmesi yıkılmış, sadece yalağı kalmıştır.
---








.
Ethem Şükrü Simer
 
A B C D E F G H ...I... K L M N O P R S Ş T U Y Z