A B C D E F G H ...I... K L M N O P R S Ş T U Y Z
İlkokul İlk Şeker İlk Taksiler İstasyon İstihbarat Servisi İstiklal Savaşı İspirto Fabrikası İşletme Binası İtfaiye
İsimler - (Bildiklerim) 1 Medya Çalışanları 2 Sporcular 3 Askerler, Polisler 4 Öğretim Üyeleri 5 Edebiyatçılar 6 Öğretmenler 7 Fabrika Mensubu 8 Bekçiler 9 Esnaf ve Zanaatkarlar 10 Şoförler 11 Demiryolcular 12 Hamamcılar 13 Sağlık Çalışanları 14 At Arabacıları 15 Din Görevlileri 16 Kamu Çalışanı 17 Çftlik Personeli 18 Kooperatifçiler 19 Kantinciler 20 Sendikacılar 21 Belediyeciler 22 Mezarcılar 23 Çiftçiler 24 Sütçüler 25 Tavukçular 26 Arıcılar 27 Müzisyenler 28 Berberler 29 Postacılar 30 Sanatçılar 31 Mimarlar 32 Fotografçılar 33 Politik Figürler 34 Yöneticiler 35 Muhtarlar 36 İtfaiyeciler 37 Mühendisler 38. İnşaat Ustaları 39 Eczacılar 40 Doktorlar Diş Hekimleri
Kopuz ve Tuğçe'ye (2016) göre Tren İstasyonu Binası (Gar)  1908 yılında Fransızlar tarafından yapılmış. Veya... İstasyon/gar binalarına ait projeler Fransız mimarlar tarafından çizilmiş. Ustalar ve  işçiler Türk/Osmanlı da olabilir.

Tren hattıyla ilgili olarak İnternette şu tür bilgiler var. "Edirne'ye ilk tren 1873'te geldi, Karaağaç'taki ihtişamlı gar eski istasyonun yanına 1911'de yapıldı".  Bu bilgiler doğruysa Karaağaç Garı ile Alpullu Tren Garı yaklaşık olarak birbirine yakın tarihlerde yapılmış olmalı. Yani şeker fabrikasının açılmasından 14-15 sene önce…

Fakat hangi gar binası? Öyle anlaşılıyor ki Alpullu'da iki gar binası olmuş. Eski gar binası hala ayakta, bakımsız, pejmürde bir halde. Yeni Gar Binası Babaeski Gar binasıyla birlikte eski gar binasının biraz yukarısına yapılmış.

23 Eylül 1890 tarihli bir belgeden Alpullu İstasyonunun Babaeski İstasyonu olarak adlandırıldığını görüyoruz (bk Arşiv belgesi, yan tarafta).  Yani, demiryolunun 1873'te yapılmasını takip eden 15 yıl sonraki bir belgeden... Ben şöyle anlıyorum. Bizim Alpullu istasyonuna iki isim verilmişti. Birincisi halkın verdiği isimdi. Halk yakınındaki köyün ismiyle anıyor ve oraya Alpullu İstasyonu diyordu. İkincisi ise  resmi adlandırmaydı. Babaeski ilçesine bağlı olması nedeniyle oraya Babaeski İstasyonu deniyor ve haritalara o şekilde işleniyordu. Bu uygulama 1912 tarihine kadar devam etti. 9 Mayıs 1912'de adı resmen Alpullu İstasyonu oldu. 1930 Yılında kısa bir süre sekiz-dokuz ay kadar adı Şeker Köy İstasyonu oldu ve daha sonra Atatürk'ün direktifiyle tekrar Alpullu İstasyonu olarak değiştirildi. 
---
Babaeski İstasyonu isminin Alpullu olarak değiştirildiği... 9 Mayıs 1912'de...

----
Refet Seçkin'in "Belgelerle TC'nin İlk 15 Yılı ve Alpullu Şeker Fabrikası" adlı kitabına aldığı ve daha sonra e-maille bana da gönderdiği bir fotoğraf var. 1913 yılındaki Bulgar işgali sırasında  Alpullu'da çekilmiş. İstasyonun muhtemelen en eski fotoğrafı. Arka tarafından lojman binaları var. Fabrika binaları yapılırken buraları  Şark Demiryollarından alınarak kamulaştırılmış olmalı. Arka taraflarda hiç bir şey yok, ağaç bile... Ergene tarafını göremiyoruz. Görmüş olsaydık orada bazı barakaların bulunduğunu fark edecektik. Binan yapılmasının üzerinden henüz iki üç yıl geçmiş olmalı. Öndeki küçük baraka dikkati çekiyor. Muhtemelen tuvalet, arka tarafında perdelikli bir yeri var. Ve binanın üst tarafında ardiye deposu. Önce küçük bir bölüm ve sonra muhtemelen eski bir vagon...

İstasyon binaları dört bölümden oluşuyor: Birinci bölümü bitişik olarak inşa edilen Gar ve ambar binası, ikinci bölümü WC'ler, üçüncü bölümü tarihi özelliğe sahip bakım ve onarım binaları, dördüncü bölümü konutlar ve misafirhaneler ... Gar ve ambarın dışındakileri
müştemilat binaları olarak adlandırabiliriz.
---
Alpullu tren istasyonunu "Junction station" adı veriliyor. Yani çeşitli tren yollarının birleştiği yer. En azından Kırklareli tren hattının...

---
Bildirildiğine göre Alpullu İstasyonunu beş sayding'i varmış. Yani yan yana dizilmiş beş ayrı ray döşemesi. Böylece hızlı gelen veya manevra yapan trenlere yol verme imkanı doğuyormuş. Sonra bu sayding (Sdiding-train) lerin uzunluğu da önemli. Ne kadar uzunsa o kadar yatırım yapılmış anlamına geliyor ve bu açıdan Alpullu istasyonlarının saydinleri dikkati çeker uzunlukta. Bunun nedeni tren bakım hangarı ile pancar boşaltma rampalarının  olması.  Bu sayding'lerden iki tanesi 1910 yılında yapılmış ve bir tanesi 300 diğeri 400 metre uzunluğunda, 60 vagon alacak kapasitedeymiş.
---
Alpullu istasyonunda "turntable" adı verilen döndürme mekanizması ve kömürle çalışan buharlı trenlere su yüklemekte kullanılan iki adet "su cenderesi" (water pomp) varmış. Günümüze bunlardan sadece bir tanesi ulaşabilmiş. Ayrıca gençlik yıllarımızda manevra amacıyla kullanılan iki küçük lokomotif (Shunting engine) daha vardı ve bunlar istasyon içi manevralar için kullanılırdı. Uzağa yük taşımak için kullanılan lokomotifler daha büyük ve daha güçlüydü. Shunting lokomotiflerinden biri şimdi Teliçi'nde Ergene Köşkü'nün önüne konmuş durumda.

Gar ve Ambar Binaları

Ambar binası: Doğu eksende yer alan ambar binası su basman seviyesi üzerine tek katlı, uzunlamasına dikdörtgen planlı olarak yapılmış ve kırma çatılı.

Yeni Gar (İstasyon) Binası:  İki katlı bir yapı... Zemin ve birinci  kattan oluşuyor. İnsanlarımız genelde zemin katı birinci ve onun üzerindekini de ikinci kat olarak adlandırır. Bu yüzden ben de öyle tanımlayacağım.

Tuğla ve yığma inşaat stili ile yapılmış. Temelden itibaren bir metre kadar taş örgü ve üzeri tuğla olarak işlenmiş. Bunu eski resimlerde görüyoruz.

Bina içinde bir yolcu salonu ve gişe penceresi, arka tarafta bilet satış odası ve yan tarafta hareket memurunun ofisi var. Salonun orta bölümünde taşıyıcı öge olarak  ahşap direkler kullanılmış.

Binanın ikinci katı yönetim bürosu veya ofis olarak tasarlanmış.

Binanın kapı ve  pencere üstlerinde kullanılan taç söveleri özel mimari tasarıma sahip. Beş dilimli kemer vurgusu yapılmış. Başka tren istasyonlarında bina köşelerine quoin [kôin] adı verilen büyük dikdörtgen biçimli ve dikey yükseltili köşe taşları yerleştirilirken bizim istasyon binasının köşe çıkmaları beş santimetre kadar dış çıkıntılı ve düz... Fransız tren istasyonlarının çoğunda görülen  kôin yaklaşımı Alpullu'da uygulanmamış. Dikey silme şeklinde görülen çıkıntılı bu düzenleme  binayı koruma amacından çok estetik amaçla yapılmış. Bu uygulama Art Deco olarak tanımlanabilir. Bu tür köşe taşları veya dikey silmeler genellikle bina renginden farklı  boyanıyor. Bina köşeleri yerine kapı ve pencere üstlerine yapılan ve bir kısmı duvarın içine gömülen bu şekildeki kôin süslemelerine Batılılar
reveal quoin adını veriyorlarmış. Yani "kendini gösteren, sergileyen çıkıntı" demek.

Binanın birinci kat ile ikinci kat ve bel hizasına kadar devam eden örme taş ile tuğla örgü bölümü arasına dışa taşkın iki silme kuşağı çekilmiş. Üstteki silme kuşağı biri dar, diğeri geniş olmak üzere iki kademeli.

Güney cephesinde ve birinci  katta eşit aralıklarda olmayan 3 kapı, 3 pencere, ikinci katta ise eşit aralıklı 7 penceresi var.

Avrupa kiremitli hafif dışarıya taşan kırma çatı düzenine sahip bir yapı. Yağmurluk düzenlemesine sahip. Tarihi resimlerinde çatıda  üç bacasının olduğu gözüküyor.

Müştemilat Binaları
Bunlar yardımcı binalar. Bir kısmı üst taraftaki yolun karşısında bir kısmı ise tren yolunun hemen yanında.

Bakım şefliği Binası: Tren yolunun yanında yer alan binalardan en eski olanı. Muhtemelen Gar binasından daha önce yapılmış. Günümüzde bakım onarım şefliğinin kaldığı yer.  Çok güzel onarılmış ve bakım görmüş. Böylece bir tarih kurtarılmış. Bu konuda emeği geçen Bakım-Onarım Şefi Erhan arkadaşı takdirle anmak gerekir.

Eski Gar veya Eski İstasyon Binası: Bakım Şefliği Binası'nın yanında yaşama savaşı veren bir başka yapı daha var. Bu binanın eskiden ne olarak kullanıldığını bilmiyoruz. Eski Gar veya eski İstasyon Binası olabilir... 1875'ten 1910 yılına kadar 35 yıl var. O süre içinde, bilet kesme işlemleri muhtemelen bu yapı içinde gerçekleştirilmiştir. 
İzbelik halinde, kurtulacağı günü bekliyor. Yapının içinde müşterilere bilet kesme penceresi var ve hemen yanı başında küçük bir çay ocağı... Aziz Telal Ayverdi o binanın revizörlük olduğunu söyledi. Tren vagonlarının bakım ve tamiratını yapan kişiler orada kalırlarmış. Revizörler vagonların tekerlerine ellerindeki demir çekiçlerle tık tık vururlar bir aksaklık olup olmadığını anlamaya çalışırlarmış. Gerektiği durumda vagonların ilgili yerlerini yağlarlarmış. Evet bir dönem revizörlük olarak kullanılmış olabilir ama bana öyle geliyor ki, 1910'dan önce Alpullu'nun ilk istasyon binası orasıydı. Yakınındaki bakım şefliği binası da muhtemelen depo olarak kullanılıyordu. Bu yapılar yetersiz kalınca Fransızlar tarafından şimdiki büyük istasyon  binası yapıldı.

Demiryolcu konutu: Yolun hemen karşısında Kenan Evren Caddesinin başında tam köşede küçük bir bina var. Eskiden burada bir demiryolcu ailesi kalmış olabilir. Günümüzde halen bir hane orada yaşıyor. Satılmış mı, yoksa demiryolunun kiracısı mı bilmiyorum.

Misafirhane binası: Yolun karşısında ve aynı sırada, köprüye doğru biraz ileride Demiryolcuların yatakhanesi veya misafirhanesi var. İki katlı bir bina. Bakım görmüş, boyanmış, düzenli bir yapı.

Demiryolunun alt tarafında yer alan "Demiryolu altı Evleri" ile "Tren Bakım Ünitesi" ayrı bahis konuları ve onları ilgili başlıklarda ayrıca ele aldım.

Lojman Binaları
Bunlar demiryolunun kuzeyinde yer alan 173 ada, 2 parsel üzerindeki yapılar. Parsel üzerinde beş bina var. Biri küçük, depo özellikli.. Üç tanesi konut olarak yapılmış. Beşincisi ise iki katlı ve yatakhane/misafirhane olarak kullanılmak amacıyla inşa edilmiş.

1. Eski Depo Binası: Kenan Evren Caddesinin tam girişinde bulunan küçük bir yapı... Eskiden sendika Temsilciliği binasıymış, günümüzde bir aile konut olarak kullanıyor orayı.

2. Mesken Binaları: Bunlar birbirinden bağımsız üç yapı. Resim üzerinde iki, üç ve dört numaralı binalar. "Demiryolcu Evleri" olarak biliniyor. Bu evlerde demiryollarında çalışan personel ikamet ediyor.

2. Yatakhane Binası: İki katlı ve dışarıdan bakıldığında
iyi bakımlı bir yapı. Misafirhane olarak da adlandırılıyor.

---
TCDD mensubu Saddettin Işıkhan ile konuşuyor bilgileri kendisinden alıyorum:

İstasyonda Hareket Memuru'nun elinde tuttuğu araca Hareket Memuru Diski denir. Buharlı lokomotiflere su yükleyen pompanın adı su cenederesi'dir.

İstasyonda kimler çalışıyordu derseniz, 1 Gar Şefi, 1 İstasyon Şefi,  1 Depo şefi, 1 Revizör şefi,  4 Hareket Memuru, 1 Taşımacılık ve lojistik memuru, 1 büro memuru... 1 makasçı, 1 manevracı, 1 tren teşkil memuru ve 1 hizmetli.... Gar şefi hepsinin amiridir... İdari işlerden o sorumludur. İstasyonda çalışan sayısı duruma göre değişir. On ila on beş kişi arasında oynar.

Revizörler vagon  teknisyenleridir. Vagonların fiziki muayenelerini yapan kişiler... Vagonların işler halde tutulmasından, bakım ve tamirlerinin yapılmasından ve emniyetle seyretmelerinden sorumludurlar...  Vagonlar her beş senede bir genel revizyona girer, bakımları yapılır.

Eski demiryolcularını tanımıyorum. Bildiğim kadarını söyleyebilirim. Gar Şefi Ziya Akar, telem/telgraf memuru Hüseyin Yıldız, Zafer bey, Rami Şen, Ömer Tak, Ömer Açıkel, Ersan Ban, Recep Harmanlı, Ahmet Durmaz... Soru, böyle birden gelince hatırlanmıyor...

Eskiden bilet makineleri vardı, üzerine soğuk tarih basardık.

Trakya içinde çalışan iki trenimiz var. İki gidiş, iki dönüş yapar. Ve bir de Avrupa'ya giden Sofya Treni... Üç tren diyebiliriz...

Birincisi Uzunköprü trenidir. İstanbul, Halkalı'dan 8.40'ta kalkan tren 12.20'de Uzunköprü'ye varır. Bu tren 11.25'te Alpullu'dadır. Ben, "livreyi" dikkate almıyor 12.30 diye bakıyorum.

İkincisi Kapıkule trenidir. İstanbul, Halkalı'dan 18.00'de kalkan tren 22.20'de Edirne'ye varır. Bu tren 21.00'de Alpullu'dadır. Gece 22.00 desek daha doğru olur.

Rötarlar olur, saatlere kesin gözüyle bakmamak gerek... Makinistin sürati, duruş ve kalkışlar, beklenmedik durumlar nedeniyle saatler tutmaz. Tren Livre'leri normal koşullar için ilan edilir. Livre, "tren seyir cetveli" anlamına gelir. "Hangi istasyona uğrayacak, kaçta gelecek, kaçta ayrılacak" onu gösterir.

Alpullu'ya sabah Uzunköprü, akşam Edirne treniyle gelme imkanı vardır. Alpullu'dan İstanbul'a dönüşler sabah 8.30 Edirne Treniyle ve akşam 21.00'de Uzunköprü treniyle olur.

Alpullu'dan geçen trenlerin hepsi elektriklidir. Huduttan sonra Yunan tarafında dizel olarak yoluna devam eder. Bulgarların lokomotifleri ise hem dizeldir, hem de elektrikli... Türk  trenleri iki özelliğe birden sahip değil.  Ya dizeldir veya elektrikli...

Demiryolları, kendi içinde lojistik birimi kurdu. Sadece konteynır ve taşımacılık işi yapıyorlar. Çeşitli yükleri Almanya'ya, Avrupa ülkelerine gönderiyorlar. Devlete ait taşımacılık işlerini sadece onlar yapıyor, onlar organize ediyorlar." 
---
İnternette küçük bir araştırma yaptım. Buna göre, Türkiye'nin  Avrupa ülkeleriyle olan tren bağlantısı Sofya Ekspresiyle  yapılıyor. Eski adı Bosfor Ekspresi imiş.

TCDD'nin kendi sitesinde şu bilgi veriliyor: "Ülkemiz ile Avrupa ülkeleri arasındaki tren bağlantısı İstanbul (Halkalı) – Sofya – İstanbul (Halkalı)  arasında her gün karşılıklı çalışan İstanbul – Sofya Ekspresi ile sağlanmaktadır. İstanbul-Sofya Ekspresine ilave edilen vagonlarla Bükreş'e de gidilebilmektedir."

Bosfor Ekspresi lafı tedavülden kaldırılmış yerine "İstanbul-Sofya Ekspresi" gelmiş. Kısaltırsak, bizim için  Sofya Ekspresi, Bulgaristanlılar için ise İstanbul

Sofya Ekspresi, Halkalı – Sofya  arasında her gün karşılıklı olarak çalışıyor...   Halkalı  çıkışlı tren Alpullu'dan gece 01.30  civarında geçiyor..  Duruşu yok, direk Edirne'ye gidiyor.

Normal olarak her gün çalışan Halkalı – Sofya hattı,  yaz aylarında "Halkalı-Sofya-Bükreş" hattına dönüştürülüyormuş.  2019 yılında 7 Haziran - 7 Ekim tarihleri arasında Halkalı-Bükreş arasında hizmet vermesi kararlaştırılmış.

Bükreş Ekspresi, mevcut Sofya Ekspresine başka  vagonlar eklenerek yapılmış... Kuşetli (4 kişi) ve yataklı (2-3 kişi) vagonları varmış. Kaç kuşetli, kaç yataklı  vagonu var, bilmiyoruz... Yiyecek/içecek servisi veya satışı yokmuş. Bükreş'e olan yolculuk yaklaşık 20 saat... İster 2 saat uçakla gidiniz, isterseniz 20 saat trenle...

"81031/81032 nolu Bosfor Ekspresi" diye tanımlanan trendeki
Bosfor sözcüğü tedavülden kalktı mı, kalkmadı mı? Bilmiyoruz. 2018 yılındaki İnternet haberlerinde kullanılmaya devam ediyor. Kalktıysa 2019 yılında olmalı...

2010 yılı tarihli bir internet haberi: "TCDD Genel Müdürlüğü, yolcu taleplerini karşılamak amacıyla ilgili demiryollarının da onayını alarak İstanbul Sirkeci Garı'ndan her gün saat 22.00'de hareket eden Bosfor Ekspresi'ne çok sayıda vagon ekledi. Buna göre, Bosfor Ekspresi'ne bağlanan bu ilave vagonlar ile İstanbul-Bükreş-İstanbul güzergahında 4 kuşetli ve 2 yataklı vagon, İstanbul-Belgrad-İstanbul hattında ise 1 kuşetli ve 1 yataklı vagon ile her gün karşılıklı olarak işletilecek." O yıllarda Bosfor Ekspresi Sırbistan'ın başkenti Belgrat'a kadar gidiyormuş. Yolcu sayısı azalınca kaldırılmış.

Antrparantez, "bosfor"
beyaz inek anlamına geliyor... Veya beyaz fil... Kara trene "beyaz inek" denmesi bosfor sözcüğünün Avrupa'yla ilişkili olmasından. Tarihin eski zamanlarında, milattan önce 600'lü yıllarda, İran Kralı Kuruş (veya Sirus) beyaz bedenli  fillerini sallarla Avrupa kıtasına geçirdiği zaman Batılılar ilk defa gördükleri bu hayvanlara "bosfor" adını takmışlar. Yani, "Beyaz Öküz"... Bosforistan "beyaz öküzlerin veya fillerin görüldüğü topraklar" demek.

Şark Ekspresi, Doğu Ekspresi, Avrupa Ekspresi, Bosfor Ekspresi derken geldiğimiz nokta Sofya Ekspresi…  Avrupa Treni'nin Alpullu'dan geçerken yarattığı o  eski tantanadan hiç bir iz yok... Türkiye gelişti... "Avrupa Ekspresi" lafı para etmiyor...
---
Hicri 08-02-1308 (22 Ekim 1890) Bu tarihte Babaeski/Alpullu İstasyonu var ve aynı zamanda içinde telgraf çekme birimi... CDA'da (Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde) Yer Bilgisi: 18-92, bu konuda belge var. "Baba-yı Atik İstasyonu'na birkaç eşkıyanın gelerek bazı eşyaları çaldıkları."
----
İstasyon memurunu dövdü diye şikayet ediliyor ama buna ilişkin kanıt olmadığı belirtiliyor. Daha sonra Enver Paşa cezalandırılmasını istiyor.

BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-1-1; Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti, Kalem numarası: 527; Târîh-i tebyîz: 22 Kânûn-ı Sânî sene [1]332 (1916/1917); Dâhiliye Nâzırı Talat Beyefendi'den Harbiye Nâzırı Enver Paşa'ya 26 Kânûn-ı Evvel sene [1]332 târîh ve 7585 numaralı tezkire-i aliyyeleri cevabıdır.
Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'yi darb ve tahkīr etdiklerinden dolayı haklarında mu‘âmele-i kānûniyye îfâsı iş‘âr buyurulan Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beylere dâir Edirne Vilâyeti'nden vârid olan tahrîrâtda mûmâ-ileyhimânın cürm-i kānûnu teşkîl edecek bir hareket îkā‘ etmedikleri ve istasyon me’mûrunun da cihet-i resmiyyesine delâlet eder alamet-i fârika ve elbiseyi hâmil olmadığı 15 Kânûn-ı Evvel sene [1]332 târîhli tezkire-i senâverîde iş‘âr kılınmış ve fi'l-hakīka şimendifer idârelerinde müstahdem me’mûrînin sıfat-i askeriyyeyi hâ’iz olduklarına dâir bir kānûn mevcûd olmadığı gibi başkaca bir mu‘âmele îfâsı kābil olamayıp hâdis olduğu bahs olunan vak‘adan dolayı mûmâ-ileyh hukūk-ı şahsiyyesinin te’mîni talebinde bulunduğu takdîrde mehâkim-i âidesine mürâcaatla şikâyet-i şahsiyyede bulunması zarûrî görülmüş olmağla ol bâbda.
----
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-2-1; Osmanlı Ordu-yı Hümâyûnu, Başkumandanlığı Vekâleti 3, Şube, Numara: 7585, Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi'ne

Devletlü efendim hazretleri, 15 Kânûn-ı Evvel [1]332 târîh ve 580 numaralı tezkire-i âsafâneleri cevabıdır. Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerden Ragıb beyler tarafından îfâ-yı vazîfe esnâsında darb ve tahk
īr edilen Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi hukūkunun ziyâ‘a uğraması zât-ı devletlerince de bi't-tab‘ muvâfık görülemez. Şimendifer me’mûrları hattâ bu miyânda kumpanyaya yeni dâhil olan müslimân gençleri son zamanlarda ekseriya me’mûrîn-i hükûmet tarafından öyle haksız tahkīrâta ma‘rûz kalıyorlar ki bu me’mûrların şimendifer kumpanyalarınca mevzû‘ ve hükûmetçe musaddak olan ve gāyesi istirâhat-i âmmeyi te’mînden ibâret bulunan nizâmatı tatbîk ve icrâdan âdetâ tevahhuş etmelerine sebebiyet vermekdedir. Herkesden ziyâde kavânîn ve nizâmâta itâat etmesi lâzım gelen me’mûrîn-i hükûmetin bu gibi çirkin ahvâle tasaddîleri ve ale'l-husûs seferberlikden beri bir asker gibi îfâ-yı vazîfe eden me’mûrlara karşı haklı dahi olsalar bi'z-zât tecâvüzâtda bulunmaları kat‘iyyen tecvîz olunamayacağından mütecâvizler hakkında mu‘âmele-i kānûniyyeye tevessül veyahud salâhiyet-i devletleri dâiresinde be-heme-hâl tecziyelerini kemâl-i ehemmiyetle ricâ ederim. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. fî 14 Rebî‘u'l-evvel sene [1]335 – Fî 26 Kânûn-ı Evvel sene [1]332. Başkumandan Vekîli, Enver
----
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-2-1; Osmanlı Ordu-yı Hümâyûnu, Başkumandanlığı Vekâleti
3, Şube, Numara: 7585, Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi'ne

Devletlü efendim hazretleri, 15 Kânûn-ı Evvel [1]332 târîh ve 580 numaralı tezkire-i âsafâneleri cevabıdır. Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerden Ragıb beyler tarafından îfâ-yı vazîfe esnâsında darb ve tahk
īr edilen Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi hukūkunun ziyâ‘a uğraması zât-ı devletlerince de bi't-tab‘ muvâfık görülemez. Şimendifer me’mûrları hattâ bu miyânda kumpanyaya yeni dâhil olan müslimân gençleri son zamanlarda ekseriya me’mûrîn-i hükûmet tarafından öyle haksız tahkīrâta ma‘rûz kalıyorlar ki bu me’mûrların şimendifer kumpanyalarınca mevzû‘ ve hükûmetçe musaddak olan ve gāyesi istirâhat-i âmmeyi te’mînden ibâret bulunan nizâmatı tatbîk ve icrâdan âdetâ tevahhuş etmelerine sebebiyet vermekdedir. Herkesden ziyâde kavânîn ve nizâmâta itâat etmesi lâzım gelen me’mûrîn-i hükûmetin bu gibi çirkin ahvâle tasaddîleri ve ale'l-husûs seferberlikden beri bir asker gibi îfâ-yı vazîfe eden me’mûrlara karşı haklı dahi olsalar bi'z-zât tecâvüzâtda bulunmaları kat‘iyyen tecvîz olunamayacağından mütecâvizler hakkında mu‘âmele-i kānûniyyeye tevessül veyahud salâhiyet-i devletleri dâiresinde be-heme-hâl tecziyelerini kemâl-i ehemmiyetle ricâ ederim. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. fî 14 Rebî‘u'l-evvel sene [1]335 – Fî 26 Kânûn-ı Evvel sene [1]332. Başkumandan Vekîli, Enver

***
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-3-1; Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti, Kalem numarası: 478, Târîh-i tebyîz: 15 Kânûn-ı Evvel sene [1]332 (1916/1917), Hulâsa: Alpullu İstasyon Hareket Me’mûru Daryus Ergaz Efendi hakkında. Dâhiliye Nâzırı Talat Beyefendi hazretlerinden Başkumandan Vekîli Enver Paşa hazretlerine

3 Teşrîn-i Evvel sene [1]332 târîh ve 5641 numaralı tezkire-i aliyyeleri cevabıdır.
Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'yi tahkir ve yumruk ve tokatla darb eyledikleri iş‘âr buyurulan Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beyler hakkında tahkīkāt-ı mukteziyye icrâsıyla mu‘âmele-i kānûniyye îfâsı lüzûmu Edirne Vilâyeti'ne teblîğ kılınmışdı. Vilâyet-i mezkûreden alınan tahrîrât-ı cevâbiyyede Alpullu'da Meclis-i Meb‘ûsân Reîsi beyefendinin merâsim-i istikbâliyyesinin hitâmını müteâkib avdet edileceği esnâda mevki‘inde görülmeyen bayrakların ne olduğu suâl edilmesine karşı İstasyon Hareket Me’mûru Ergaz Efendi'nin hadîdâne cevâb vermekle beraber vagona girmek için talebeden ba‘zılarını göğüslerinden kakmakda olduğu görülmesi üzerine mekteb-i mezkûr müdürü Şeref Bey'in talebeye el ile dokunmamasını bi'l-ihtâr fekk-i temâs etmiş ve darb ve tahkīr ve sâire gibi bir hâl ve hareketde bulunmamış olduğu ve müşteki hareket me’mûrunun o sırada sıfat-ı resmiyyesine delâlet eder alâmet ve elbisyi hâmil olmayıp tam sivil bir hâlde bulunduğu anlaşılmış olup bu bâbda bir mu‘âmele îfâsı şikayet-i şahsiyye vukū‘una tâbi‘ görülmüş olduğu izbâr kılınmış olmağla ol bâbda.

***
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-4-1; Edirne Vilâyeti, Mektûbî Kalemi, Umûmî: 1103, Husûsî: 18362, Hulâsa: Alpullu İstasyon Hareket Me’mûru Daryus Ergaz Efendi'nin dâribleri hakkında cevaben. Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi'ne

Devletlü efendim hazretleri, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti ifâdesiyle vârid olan 31 Teşrîn-i Evvel sene [1]332 târîhli ve 753 numaralı tahrîrât-ı aliyye-i nezâret-penâhîleri cevabıdır. Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'yi tahk
īr ve yumruk ve tokatla darb eyledikleri Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesi'nden iş‘âr buyurulan Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beyler hakkında icrâ kılınan tahkīkāt netîcesinde Alpullu'da Meclis-i Meb‘ûsân Reîsi beyefendinin merâsim-i istikbâliyyesinin hitâmını müteâkib avcdet edileceği esnâda mevki‘inde görülmeyen bayrakların ne olduğu suâl edlimesine karşı İstasyon Hareket Me’mûru Ergaz Efendi'nin hadîdâne ve gayr-ı mülâyim cevâb vermekle beraber vagora girmek için talebeden ba‘zılarını göğüslerinden kakmakda olduğu görülmesi üzerine mekteb-i mezkûr müdürü Şeref Bey'in talebeye el ile dokunmamasını bi'l-ihtâr fekk-i temâs etmiş ve darb ve tahkīr ve sâire gibi bir hâl ve hareketde bulunmamış olduğu ve müşteki hareket me’mûrunun o sırada sıfat-i resmiyyesine delâlet eder alâmet ve elbiseyi hâmil olmayıp tam sivil bir hâlde bulunduğu anlaşılmış ve bu bâbda bir muamele îfâsı şikayet-i şahsiyye vukū‘una tâbi‘ görülmüş olduğu ma‘rûzdur. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. Fî 20 Safer sene [1]335 ve fî 3 Kânûn-ı Evvel sene [1]332, Edirne Valisi Zekeriye Vehbi

***
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-5-1; Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti, Kalem numarası: 412, Târîh-i tebyîz: 31 Teşrîn-i Evvel sene [1]332. Hulâsa: Alpullu İstasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'nin dâribleri hakkında mu‘âmele-i k
ānûniyye îfâ ve inbâsına dâir. Dâhiliye Nâzırı Talat Beyefendi hazretlerinden Edire Valisi Zekeriya Zihni Bey'e

Meclis-i Meb‘ûsân Reisi beyefendiye berây-ı istikbâl şâkirdân ile birlikde Kırkkilise'den Alpullu'ya gelen Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beylerin talebenin râkib olduğu vagona ta‘lîk
etdikleri bayraklardan ikisinin o sırada trenle Alpullu'dan geçmekde olan Alman efrâd-ı bahriyyesi tarafından alınıp götürülmesinden muğber olarak manevra ile iştigal eden mezkûr istasyon hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'yi sebb ü tahkir ve yumruk ve tokat ile darb eylediklerinden bahisle mûmâ-ileyhim haklarında mu‘âmele-i kānûniyyenin îfâsı lüzûmu Başkumandanlık Vekâleti'nden vârid olan tezkirede izbâr kılınmış olmağla iktizâ-yı hâlin îfâ ve inbâsı bâbında.
----
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-7-1; [Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti], Evrâk numarası: 78, Başkumandanlık, Kalem numarası: 20, Târîh-i tebyîz: 8/3/[1]332, , [Dâhiliye Nâzırı Talat Beyefendi hazretlerinden], Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesi'ne

30 Nisan [1]332 târîhli 1751 numaralı tezkire-i devletlerinde Meclis-i Meb‘ûsân Reîsi beyefendiyi istikbâl için şâkirdân ile birlikde Alpullu'ya gelen Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beylerin talebemnin bindiği vagona ta‘lîk etdikleri bayraklardan ikisinin o sırada trenle Alpullu'dan geçmekde olan Alman efrâd-ı bahriyyesi tarafından alınıp götürülmesinden muğber olarak İstasyon hareket me’mûrlarından Da
ryus Ergaz Efendi'yi sebb ü tahkīr ve darb eylediklerinden bahs ile haklarında lâzım gelen mu‘âmele-i kānûniyyenin îfâ ve netîcenin inbâsı iş‘âr buyurulmakda ise de sûret-i iş‘âra nazaran mûmâ-ileyh Şeref ve Ragıb beylere isnâd olunan sebb ü tahkīr ve darb fiilleri vazîfe-i me’mûriyeti îfâ sırasında irtikâb edilmiş olmadığı ve Cezâ Kānûnu'nun yüz yetmiş dokuzuncu mâddesinin mu‘addel zeyli ahkâmına nazaran on günden ziyâde hastalığı mûcib olmayan darb fiilinden dolayı mürtekibleri hakkında muktezâ-yı kānûniyye icrâsı madrûbun şifahen veya tahrîren şikâyetine mütevakkıf bulunduğu cihetle bu bâbda Nezâret-i âcizîce yapılcak bir mu‘âmele olmadığı beyân olunur.
----
BOA. DH. EUM. ADL, 29-13-8-1; Osmanlı Ordu-yı Hümâyûnu, Başkumandanlığı Vekâleti, Numara: 1751, Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi'ne,  Devletlü efendim hazretleri, Meclis-i Meb‘ûsân Reisi Hâcı Adil Bey'i istikbâl için şâkirdân ile birlikde Kırkkilise'den Alpullu'ya gelen Kocahızır Mekteb-i İbtidâîsi Müdürü Şeref ve mu‘allimlerinden Ragıb beyler talebenin bindiği vagona ta‘lîk etdikleri bayraklardan ikisinin o sırada trenle Alpullu'dan geçmekde olan Alman efrâd-ı bahriyyesi tarafından alıp götürülmesinden muğber olarak –bayrakların mezkûr efrâd tarafından alınmış oldukları istikbâl için gelmiş olanlardan Kırkkilise Polis Komiseri Eyüb ve
Kırkkilise-Alpullu Seyyâr Polis Me’mûru İsmail efendiler tarafından şehâdet edilmiş olmasına rağmen- manevra ile iştigal eden Alpullu İstasyonu hareket me’mûrlarından Daryus Ergaz Efendi'yi sebb ü tahkīr ve yumruk ve tokat ile darb etmişlerdir. Mûmâ-ileyhim hakkında mu‘âmele-i kānûniyyenin îfâ ve netîcenin inbâ buyurulması mercûdur. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. Fî 10 Receb sene [1]334 – Fî 30 Nisan sene [1]332. Başkumandan Vekîli nâmına Müsteşâr, [imza]
---
Kuşlara silah atan...
BOA. DH. EUM. AYŞ, 6-66-1-1;
Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti Evrâk numarası: 730, Târîh-i tebyîz: 30 Nisan sene [1]335, Dâhiliye Nâzırı Mehmed Ali Beyefendi'nen, Hâriciye Nâzırı Ferid Paşa hazretlerine Tezkire…. 30 Nisan [1]335 (1919) târîhli ve 44681 numaralı tezkire-i âcizîye zeyldir.

Madagaskar askerlerinden Reno nâmında birisinin Nisan'ın yirminci günü Bulgaristan'dan Dersaadet'e geçen posta treninin
Alpullu İstasyonu'na muvâsalatında hâmil bulunduğu tüfengi ile kuşlara silah atmak üzere iken tüfek her nasılsa patlayarak yanında bulunan yolculardan Sirkeci İstasyonu sâbık polis me’mûrlarından Mehmed Hilmi Efendi ile Keşan'da mukīm Kal‘a-i Sultâniyyeli tüccardan Aron Levi Avram'ın kasığından mecruh oldukları ol bâbdaki rapor meâlinden anlaşıldığı Uzunköprü Hudûd Emniyet Müfettişliği'nden vârid olan tahrîrâtda izbâr kılınmış olmağla arz u iş‘âr-ı sâbıka nazaran iktizâsının îfâ buyurulması menût-ı müsâ‘ade-i celîle-i fahîmâneleridir. Ol bâbda.

***

BOA. DH. EUM. AYŞ, 6-66-2-1; Bâb-ı Âlî Dâhiliye Nezâreti, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
Şube-i Âsâyiş, Hâriciye Nezâret-i Celîlesi Cânib-i Âlîsi'ne

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir. Trenle seyâhat eden Madagaskar askerleri esnâ-yı râhda kaz, ördek ve leylek gibi kuşlara silah atmakda oldukları ve bu halden
yolcular miyânında bulunan kadın ve çocukların son derece dûçâr-ı heyecân olmakda bulundukları gibi zürrâ‘ın şu sırada tarlalarda bulunmasından bir kazâ vukū‘u da melhûz idüğü Uzunköprü Hudûd Emniyet Müfettişliği'nden bâ-tahrîrât izbâr kılınmış olmağla îfâ-yı muktezâsı menût-ı müsâ‘ade-i celîle-i fahîmâneleridir. Ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.
Fî Receb sene [1]337 ve fî Nisan sene [1]335. Dâhiliye Nazırı
***
BOA. DH. EUM. AYŞ, 6-66-3-1; Uzunköprü Hudûd Emniyet Müfettişliği Umûmî: 106, Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyet-i Aliyyesi'ne

Atûfetlü efendim hazretleri. 20 Nisan sene [1]335 târîh ve 105 numaralı tahrîrât-ı âcizîde arz edilen Madagaskar askerlerinden Reno isminde biri şehr-i hâlin yirminci günü Bulgaristan'dan Dersaadet'e geçen posta treninin Alpullu İstasyonu'na muvâsalatında hâmil bulunduğu tüfengiyle kuşlara silah atmak üzere iken her nasılsa silahın patlayarak yanında bulunan kompartmanda Sirkeci İstasyonu sâbık polis me’mûrlarından Mehmed Hilmi Efendi ile an-asl Kal‘a-i Sultaniyyeli olup Keşan'da muk
īm tüccardan Aron Levi Avram nâm merkūmun kasığından tehlikesiz sûretde mecrûh oldukları alınan rapor meâlinden anlaşılmağla arz-ı ma‘lûmât olunur. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. Fî 22 Nisan sene [1]335. Emniyet Müfettişi, [imza]
----






























































































































--

İstasyon

 
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı
Alpullu tren istasyonu yolcu garı